Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında bir araya gelen Kabine Toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarda bulundu.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı görevini yürütecek Murat Kurum ile Sağlık Bakanlığı görevini yürütecek Kemal Memişoğlu’na başarılar diliyorum. Görevden affını isteyen Mehmet Özhaseki kardeşimiz ve Fahrettin Koca kardeşlimiz için hizmetleri için teşekkür ediyorum. Her iki arkadaşımızla da yakın temas halinde olmaya devam edeceğiz.
Aziz milletimizin Kurban Bayramını tekrar tebrik ediyorum. Bayram tatilinin 9 gün olması ve okulların kapanmasıyla birlikte vatandaşlarımız memleketlerine ve tatil beldelerine ziyaretler gerçekleştirdi. Trafikte yoğunluklar oldu. Vatandaşlarımızın yolculuklarını güvenle gerçekleştirmesi için çalışan personellerimizi tebrik ederim.
ORMAN YANGINLARIYLA MÜCADELE
Anız ve orman yangını haberleriyle sarsıldık. Diyarbakır ve Mardin’deki yangınlarda hayatını kaybeden insanlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.
Yaz mevsiminin her geçen yıl daha kurak ve sıcak geçmesiyle yangın riski de artıyor. Bölücü örgütün de orman yangınlarını bir terör yöntemi olarak kullandığını biliyoruz.
Tek bir ağacın bile zarar görmemesi için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu konuda örnek adımlar attık. Sadece filomuzdaki araç sayısını artırmadık. Üzerindeki ekipmanlar için en iyi teknolojiyi kullandık. Hali hazırda 14 Bayraktar TB2 ile yeşil vatanı 7 gün 24 saat izliyoruz. Orman yangınlarında İHA kullanan iki ülkeden biriyiz. Ormanlarımızı sürekli takip ediyoruz.
4744 havuz ve göletle araçlarımızın su ihtiyacını hemen karşılıyoruz. Pek çok teknolojik imkan da gücümüze güç katmaktadır.
Yangınlara karşı can siperane mücadele eden kahramanlarımıza teşekkür ediyorum.
“1 TRİLYON 364 MİLYAR LİRA TARIM DESTEĞİ VERDİK”
Türkiye’nin tarım alanında son 21 yılda nereden nereye geldiğini rakamlarla ortaya koyduk. Hükümetlerimizin tarım politikalarını eleştirenler ön yargıyla hareket etmektedir. Bunlar ne ülkemizi tanıyor ne de dünyayı takip ediyor. Tarım konusunda istismar malzemesi olarak bakıyor. Bedava traktör vadedip sonrasında işi pişkinliğe vuruyorlar.
Bunlar dalga konusu yapılacak konular değildir. Ülkemiz için stratejik bir sektördür. Çiftçi kardeşlerimizin alın terlerinin hakkını daima vermeye çalıştık. 1 trilyon 364 milyar lira tarım desteği verdik. 2024’te 56 milyar lira destek ödemesi yaptık. Yıl sonuna kadar bu rakam 91,5 milyar liraya çıkacak.
YAŞ ÇAY ALIM VE BUĞDAY FİYATLARI
Yaş çay alım fiyatını yanında üreticilerimize destekleme primi verilmesi uygulamasını ilk kez biz başlattık. Yeni çay fabrikaları yaparak Çaykur’un kapasitesini biz artırdık.
Buğday fiyatlarında ise dünya piyasasının bir hayli üzerindeyiz. TMO alım fiyatı desteklerle birlikte ton başına 359 dolar olup dünya fiyatlarından 89 dolar yüksektir.
Toplam tarımsal destek bütçemizin 4’te 1’ini buğday ve arpa üreticilerimizin maliyetlerine katkı amacıyla kullanıyoruz. Çiftçimizin ürününü en hızlı şekilde almak ve gerekli depolamayı yapmak, zamanında ödemesini yapmak için gayret gösteriyor.
Milletimizin efendisi olan çiftçimizi mağdur etmeyiz. Buradan siyasi rant devşirilmesine izin vermeyiz. Tüm imkanlarımızla yanlarında olacağız. Bir kez daha çiftçilerimize hayırlı ve bereketli bir hasat sezonu diliyorum.
“İSRAİL’İN GÖZÜNÜ KOMŞULARA DİKTİĞİNİ GÖRÜYORUZ”
Türkiye stratejik önemi fevkalade yüksek, 3 kıtanın kavşak noktası olan bir coğrafyada bulunuyor. Medeniyetlerin beşiği olmuş, paylaşım kavgasının tam merkezinde yer almış bir bölgedeyiz. Böyle bir coğrafi konum ülkemize siyasi, ekonomik, avantajlar sağlamanın yanında tehditleri de beraberinde getirmektedir. Soğuk savaş döneminde bloklararası rekabetin yoğunlaştığı yerlerden biri Türkiye’nin merkezinde olduğu coğrafyada idi. 13. yılını tamamlayan Suriye krizi en fazla bizim bölgemizi etkiledi. Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın olumsuz yanlarına maruz kalan bölgelerin başında yine biz yer alıyoruz. İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği soykırıma varan katliamlar yine bizlerin yüreğini yakıyor. İsrail, Gazze’ye saldırmasıyla beraber Doğu Akdeniz’de ısınan sular yine bizi ve bölgemizdeki kardeş ülkeleri tedirgin ediyor. İsrail’in gözünü komşulara diktiğini görüyoruz. Gazze krizinin sadece Gazze ile sınırlı kalmayacağını İsrail zulmünün çok vahim sonuçları olabileceğini sık sık dile getirdik. Gerek İran ile yaşanan füze gerilimi gerek İsrail’in Lübnan’a artan saldırıları kaygılarımızda bizi haklı çıkardı. Karşımızda devler adamı vasfının asgari şartlarını dahi taşımayan gözü dönmüş ihtiraslarının esiri olmuş aklını vicdanını kaybetmiş bir katil vardır. Bu zalim, siyasi ömrünü uzatmak adına kendi vatandaşlarının güvenliğini dahi hiçe saymaktadır. Daha önce de ifade ettim. Ankara’nın güvenliğini Gazze’nin, Kudüs’ün, Ramallah’ın, Beyrut’un ve Bağdat’ın huzur ve güvenliğinden ayrı göremeyiz. Türkiye olarak güvenlik önceliklerimizi buna göre tayin ve tespit ediyoruz. Dış politikada atacağımız adımları da bu eksende tayin ediyoruz. Hedefimiz doğru, akıllı, uzun vadeli hamlelerle bu mücadeleden ülkemizi kayıpsız, hatta kazançlı çıkarmaktır. Ne yapıyorsak bunun için yapıyoruz. Barışı, diyaloğu, diplomasiyi en üst seviyede devreye almamız gereken günlerden geçiyoruz. Aynı coğrafya ve kaderi paylaştığımız devletlerle karşılıklı diyalog zeminini güçlendirmemiz önem arz ediyor. İslam ülkeleri arasında dayanışmayı artırmamız son derece mühimdir. Bu anlayışla komşularımızdan başlayarak bölgemizdeki tüm aktörlerle münasebetlerimizi ilerletmeye gayret ediyoruz. Bu çabalarımızın somut çıktılarını birçok yerde gördük. Komşumuz Suriye’de 13 yıldan fazla sürede devam eden 1 milyon insanın hayatına mal olan itilafa siyasi çözüm bulmak için çok uğraştık. Farklı kanallarla daha fazla kan dökülmesinin önüne geçmeye çalıştık.
“PROVOKASYONLARA BOYUN EĞMEYECEĞİZ”
Biz kaos planlarına alışmış bir ülkeyiz. Kayseri’de son derece iğrenç bir taciz vakası üzerinden aynı kaos planı tezgahlandı. Bu oyunun ikinci perdesi ise Suriye’nin Kuzeyi’nde düzenlendi. Bunlara kimlerin figüranlık yaptığını çok iyi biliyoruz. Allah’ın izniyle ne biz, ne milletimiz ne Suriyeli kardeşlerimiz bu tuzağa düşmeyeceğiz. Bayrağımıza uzanan elleri kırmasını bildiğimiz gibi ülkemize sığınan mazlumlara uzanan elleri kırmayı da biliriz. Kimse kendini polisin yerine koyamaz. 474 provokatör gözaltına alındı.
Dün de Suriye Milli Ordusu güçleri ve güvenlik güçlerimiz Suriye’nin kuzeyindeki kışkırtmalara gerekli müdahalelerde bulundu. Suriye Geçici Hükümet ise şanlı bayrağımıza yönelik saldırıları lanetlediğini en sert biçimde kamuoyuna ilan etmiştir. Fitne teşebbüsleri bir kez daha boşa çıkmıştır. Hangi kirli ellerin bu işlerinde arkasında olduğunu mutlaka ortaya çıkaracağız. Suriye’deki varlığımız teröristanı kurma planları olanları engellemektedir. Silahlarının namlusu çevrili eli kanlı caniler orada var oldukça biz de ülkemizin güvenliğini sağlamaya devam edeceğiz. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok, biz yalnızca vatanımızı koruyoruz.